• Erciyes Üniversitesi Hastaneleri’nde “Dünya Astım Günü” Etkinliği Düzenlendi


    Erciyes Üniversitesi Hastaneleri’nde “Dünya Astım Günü” Etkinliği Düzenlendi

    Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Tıp Fakültesi Hastaneleri’nde “Dünya Astım Günü” etkinliği düzenlendi.

    Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı tarafından düzenlenen etkinlik kapsamında Gevher Nesibe Hastanesi girişine stant kuruldu ve vatandaşlar ücretsiz solunum fonksiyon testinden geçirildi. Solunum testinde astım hastalığı gözlenen vatandaşlar ise göğüs hastalıkları polikliniğine yönlendirildi. Ayrıca etkinlik kapsamında vatandaşlara astım hastalığıyla ilgili broşür dağıtıldı.

    ERÜ Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İnci Gülmez, Dünya Astım Günü dolayısıyla düzenledikleri bu etkinlikte astım hastalığı konusunda farkındalık yaratmak amacında olduklarını söyledi.

    Prof. Dr. Gülmez, ”Hepimizin bildiği gibi astım oldukça sık görülen bir hastalıktır. Dünyada 300 milyon civarında astım hastası vardır. Bu büyük bir orandır. Astım çocuklarda daha sık görülen bir hastalıktır. Özellikle endüstriyel toplumun arttığı bu günlerde alerjenler daha fazla olmasından dolayı astım hastalığı daha fazla görülmektedir. Astım iş sağlığı açısından son derece önemli olup kişin yaşam kalitesini azaltmakta olan bir hastalıktır. Aralıklarla tekrar eden astım iyi kontrol altına alınırsa hiçbir şikâyet vermeden günlük hayata devam edilebilir. Ancak kontrol altına alınmadığı takdirde uzun süre hastane yatışları, ilaç maliyetleri ve yaşam kalitesini etkilemektedir” dedi.

    Astım hastalığının Dörtte Üçü Alerjik Kökenli

    Astım hastalığında genetik unsurların da önemli olduğuna vurgu yapan Prof. Dr. Gülmez, “Genetik risk olduğu takdirde tek bir ebeveynin astım hastası olması çocuğunda astım olma ihtimalini yüzde 30 artırmaktadır. Hem annenin hem babanın astım olduğu durumlarda çocuğun astım olma ihtimali yüzde 60 oranında artmaktadır. Ayrıca astımı etkileyen çevresel faktörlerde vardır. Bunlar alerjenler olup rutubetli ortamlarda yaşayanlarda ev tozunun ve hamam böceklerinin olduğu yerlerde, polen ve küf mantarlarının olduğu yerlerde astım hastalığının artmasına sebep olmaktadır. Erişkinlerde 12-13 kişiden biri çocuklar da ise 7-8 kişiden bir tanesi astım hastası. Astım hastalığının dörtte üçü alerjik kökenlidir. Alerjik olanlarda en az yüzde 50’sinde astım gelişmektedir. Biz alerjiyi kontrol altına alırsak böylece astım gelişimini de engellemiş oluruz” diye konuştu.

    Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. İnsu Yılmaz ise astım hastalığının tedavi edilebilir bir hastalık olduğuna dikkat çekti.

    Türkiye’de 10 Kişiden 1’i Astım Hastası

    Doç. Dr. Yılmaz, ”Astım tedavi edilirse astım atakları da çok azalır. On hastadan dokuzunda tamamen hastalık kontrol altına alındığı gibi, hatta hiç ilaç kullanılmayacak hale gelir. Astım tedavi edilebilir kontrol altına alınabilir bir hastalıktır. Önemli olan düzenli ilaç kullanma ve düzenli hekim kontrolü yani hasta hekim işbirliği uygulanırsa astım tamamen kontrol altına alınıp hasta ilaç kullanılmayacak hale gelebilir. Astımda en öneli faktör tetikleyici alerjik ortamlardan uzak durarak sigara kullanmamaktır. Toplumumuz da astım,  çocuklarda yüzde 10 iken, erişkinlerde ise yüzde 5 civarındadır. Türkiye’de on kişiden biri astım hastası diyebiliriz. Hastalar ilaçların bağımlılık yapmasından başka hastalığa yakalanmasından korkuyor. Böyle bir şey yok. Astım ilaçları ömür boyu kullanılmadığı gibi direk akciğere giden yan etkisi daha az olan ilaçlardır” diye konuştu.

    Kategori